Simon Armitage/Sen Güzelsin

Sen güzelsin, çünkü müzikte klasik eğitim aldın.

Ben çirkinim, çünkü piyano telini boğmakla ilişkilendiriyorum.

Sen güzelsin, çünkü büfelerin pencerelerine asılmış kayıp kedi ve köpek ilanlarını okumak için duruyorsun.
Ben çirkinim, o denizanasına dondurma çubuğu ve büyük bir taşla yaptığım şey yüzünden.

Sen güzelsin, çünkü kibarlığın bir rekabet stratejisi değil; içgüdüsel.
Ben çirkinim, çünkü umutsuzluğu saklamak imkansızdır.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.

Sen güzelsin, çünkü tesadüflere ve düşüncenin gücüne inanıyorsun.
Ben çirkinim, çünkü Tanrı’nın matematiksel bir imkânsızlık olduğunu kanıtladım.

Sen güzelsin, çünkü hazır yiyecekler yerine ev yapımı çorbayı tercih edersin.
Ben çirkinim, çünkü bir ara bir akşam yemeğinde aristokrasiyi savundum ve sarhoş bile değildim.

Sen güzelsin, çünkü kumandayı çalıştıramıyorsun.
Ben çirkinim, uydu televizyonu ve yirmi dört saat açık olan haberler yüzünden.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.

Sen güzelsin, çünkü düğünlerde ağlıyorsun cenazelerde ağladığın gibi.
Ben çirkinim, çünkü çocukların başka bir gezegenden gelen farklı bir tür olduğunu düşünüyorum.

Sen güzelsin, çünkü tüm renkler yakışıyor sana, kırmızı dahil.
Ben çirkinim, çünkü alışverişin sadece materyal mal alımı için olduğunu düşünüyorum.

Sen güzelsin, çünkü sen doğduğunda keşfedilmemiş gezegenler beşiğinin kenarından seni gözetlemek için sıraya girdi ve yerçekimi ve ışık hediyelerini senin minyatür ayağının dibine bıraktı.
Ben çirkinim, ilk görüşte aşkın, yanlış tanımlamanın bir formu olduğunu ve tepkilerden en insani olanın böbürlenme olduğunu söylediğim için.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.

Sen güzelsin, çünkü araç yıkanırken hiçbir zaman içinde değildin.
Ben çirkinim, çünkü her zaman fatura isterim.

Sen güzelsin, üçüncü dünyaya bir kutu ayakkabı gönderdiğin için.
Ben çirkinim, çünkü eski kız arkadaşlarımın telefon numaraları ve Schubert’in doğduğu yıl hafızamda.

Sen güzelsin, çünkü hayvanat bahçesindeki bir papağana maddi destek sağlıyorsun.
Ben çirkinim, çünkü iç çekişim bir sirk çadırının yavaşça çökmesine benziyor.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.

Sen güzelsin, çünkü üniformalı bir insanı gösterip gülebilirsin.
Ben çirkinim, çünkü önceki hayatımda bir polis muhbiriydim.

Sen güzelsin, çünkü her gün bir litre su içip üç çeşit meyve yiyorsun.
Ben çirkinim, “etsiz yemek tek gözlü bir kadına benzer” sözünü desteklediğim için.

Sen güzelsin, çünkü aşkı bir yarış olarak görmüyor ve kaybetmeyi biliyorsun.
Ben çirkinim, çünkü FA Kupası’nı öpüp kalabalığa gösterdim.

Sen güzelsin, çünkü hırkanın en üst düğme deliğinde bir düğünçiçeği var.
Ben çirkinim, çünkü dünyanın en güçlü kadınının elbise giyen kaslı bir adam olduğunu söyledim.

Sen güzelsin, çünkü bir deniz fenerinde yaşayamazdın.
Ben çirkinim, çünkü devasa ampulün önüne ellerimle gölge yapardım, böylece tehlikedeki gemilerin kaptanları yukarıya baktıklarında tavşan kulakları, tilki gözü veya dörtnala koşan siyah bir atın ayaklarını görürlerdi.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.

Çirkin adam gibi,
Güzel kadın gibi,
Güzel Venüs gibi,
Çirkin onun gibi,
Güzel kadın gibi,
Çirkin Mars gibi.