Sözümü Verdim
Fazlasıyla
gençtim
ve sağduyu söyledi bana
vermememi sözümü
Kolayca söyleyebilirdim
Biraz düşüneceğimi
ne ki bu acele
tren tarifesi değil ya
Sözümü
vereceğim
mezuniyetten sonra
askerlikten sonra
yuvamı kurduktan sonra
ama
zaman patladı
önce yoktu
sonra...
Le temps du loup (2003)
Filmde kıtlık ve anarşi, iki çocuklu bir
aile üzerinden anlatılıyor. Şehirden kaçıp evlerine dönen Laurent ailesi,
evlerinin başka bir aile tarafından işgal edilmiş olduğunu görüyor. Silahlı işgalci
aile, Laurent ailesini silah zoruyla evden kovmaya çalışıyor. Georges Laurent bulundukları
yerin özel mülk olduğunu ve bunu yapmaya haklarının olmadığını belirtiyor ancak
bu sözler silahlı aileyi hiçbir şekilde etkilemiyor; çünkü ortada bir devlet
düzeni yok, yani korkacakları büyük bir güç...
W. H. Auden/Funeral Blues
Funeral Blues
Stop all the clocks, cut off the telephone,
Prevent the dog from barking with a juicy bone,
Silence the pianos and with muffled drum
Bring out the coffin, let the mourners come.
Let aeroplanes circle moaning overhead
Scribbling on the sky the message ‘He is Dead’.
Put crepe bows round the white necks of the public doves,
Let the traffic policemen wear black cotton gloves.
He was my North, my South, my East and West,
My working week and my Sunday rest,
My noon, my midnight,...
W. H. Auden/Funeral Blues
Durdurun tüm saatleri, telefonu kesin,
Havlatmayın köpeği ardından leziz kemiğin,
Piyanoları susturun ve boğuk davullarla
Tabutu getirin, bırakın gelsin yaslılar.
Daireler çizsin uçaklar inleyerek gökte
Çizsinler gökyüzünde “O Öldü” diye.
Siyah fiyonklar bağlayın beyaz boyunlarına özgür
güvercinlerin,
Trafik polisleri de siyah pamuklu eldivenler giysin.
Kuzey’imdi benim, Güney’im, Doğu’m, Batı’m,
İş günlerim ve Pazar istirahatım,
Öğlem, gecem, konuşmam, şarkım;
Bu aşk...
Federico Garcia Lorca/The Faithless Wife
The Faithless Wife
So I took her to the river
believing she was a maiden,
but she already had a husband.
It was on St. James night
and almost as if I was obliged to.
The lanterns went out
and the crickets lighted up.
In the farthest street corners
I touched her sleeping breasts
and they opened to me suddenly
like spikes of hyacinth.
The starch of her petticoat
sounded in my ears
like a piece of silk
rent by ten knives.
Without silver light on their foliage
the trees had grown larger
and...
Leonard Cohen/Two Went To Sleep
Two Went To Sleep
Two went to sleep
almost every night
one dreamed of mud
one dreamed of Asia
visiting a zeppelin
visiting Nijinsky
Two went to sleep
one dreamed of ribs
one dreamed of senators
Two went to sleep
two travelers
The long marriage
in the dark
The sleep was old
the travelers were old
one dreamed of oranges
one dreamed of Carthage
Two friends asleep
years locked in travel
Good night my darling
as the dreams waved goodbye
one traveled lightly
one walked through water
visiting...
Kierkegaard/The Crowd is Untruth
"A crowd -not this or that, one now living or long dead, a crowd of the lowly or of nobles, of rich or poor, etc., but in its very concept- is untruth, since a crowd either renders the single individual wholly unrepentant and irresponsible, or weakens his responsibility by making it a fraction of his decisio...
Şeyh Fethullah Hamidi
1915’te midyat’ın aynvert köyünde süryanilerin bir katliama kurban gitmesini engellemiş ve arabuluculuk yapıp barışı sağlamış.
william dalrymple’ın from the holy mountain kitabından:
“it was mar hadbashabo who saved us!” shouted the old priest. “the saint was wearing white clothes and attacking at the front of the christians, throwing the muslims back from the barricades of ein wardo. at evening time he stood on the church tower. we all saw him, even the muslims, those sons of unmarried...
Binalar
Sigara içmek için balkona doğru ilerlerken kendimle mantık fışkıran bir tartışmaya giriştim. Sırf bir şeyler atıştırdın diye sigara içmek zorunda değilsin, dedim, bak zaten canın da istemiyor. Gururla gülümsedim, döndüm, su içtim ve bir anda balkonda buldum kendimi. Tadı güzel ama içmesem de olurdu. Başladığım zamanlardaki gibi zevkli bir günah değil artık. Çekirdeğe dönüştü sigara. Duman eğlenceli sadece. Yani düşününce hiçbir şey eskisi gibi değil. Ayda yılda bir çok heyecanlı bir şey...
Aptal Olmak
Aptal olmak bazen çok yorucu olabiliyor. Rilke'nin Dua Saatleri Kitabı'nı okuyorum, harika harika dizeler var içinde, zevkten uçuyorum artık. Bir anda "Bugün ne yemek yedim?" diye düşünmeye başladım. Hatırlayamadım, kitap açık kaldı ve ben bir türlü hatırlayamadım. Dalgın dalgın dolaşmaya başladım odada, sonra mutfağa geçip su içtim ve aklımdaki tek soru: "Ne yemek yedim?" Balkona geçip bir sigara yaktım. Beynimden buhar çıkacaktı neredeyse kendimi hatırlamaya zorlamaktan. Her dumanda...
Between the Bars
Bilgisayarda müzik çalarken uykuyla uyanıklık arasındaki o harika yere girmiştim, Between the Bars çalıyordu. Yaşadığım güzel şeyler bir bir şarkıya klip oldu. Çok mutluydum ki şarkı bitince uyandım bir anda.
Uyandığıma üzülmedim, tam aksine, ihtiyaç duyduğum bir epifani yaşadım. Hayatın ne kadar karmaşık ve istediğimizde ne kadar güzel olabileceğini fark ettim bir daha. Mutluluğun ve mükemmelliğin peşinden koşmayı abartıp aşırı çabalayarak güzel şeyleri defalarca nasıl kötü anılara...
Kulaklığa Bir Ağıt
Kulaklığım, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum,
ku-lak-lık; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır,
üçüncüsünde gelir dişlere dayanır: Ku-lak-lık…
Dün gece dalgındım sevgilim,
Balkona doğru ilerlerken karanlıkta
Yolumda olduğunu unutmuştum.
Kulaklığım…
Yabancı bir tümsek
Kaygılı bir denge kaybı
Ve o korkunç fark etmek
Söyle bana ürkek sesinle
Canın yandı mı?
Nereden bilebilirdim, ah söyle
Mavi vücuduna basacağımı
Kulaklığım,...
NEIN!
Elif Hint kocaman gözlerini, kocamanlığına yakışır şekilde, yavaş yavaş açtı. Demir parmaklıkları görünce büyük bir hata yaptığını anlayıp kocaman olduğu açıkça ortada olan gözlerini kapattı. Artık törensel şeyler yapmayacaktı.Elif Hint, 309 santimetreydi, kocaman kulaklara ve kocaman gözlere sahipti. Kafası daha kocamandı, ayakları da kocamandı, gövdesi hepsinden kocamandı. Çoğu insan onun fil olduğunu iddia ederdi fakat Elif Hint bunu ırkçı, homofobik, cinsiyetçi ve türcü buluyordu.Demir...
Etienne de La Boétie/Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
Üstünüzde böylesi bir hüküm kuran kişinin sadece iki gözü, iki eli, tek bedeni var, şehirlerinizde dolaşan sayısız insanların en aşağısından bile fazla bir şeyi yok; sizi yok etmesi için ona verdiğiniz güç dışında.
Sizi gözetlemek için kullandığı bunca gözü, siz ona sağlamadıysanız, nereden aldı? Eğer siz ödünç vermediyseniz, nasıl bu kadar eli var sizi dövmek için kullandığı? Şehirlerinizi çiğnediği ayakları nereden aldı, eğer kendi ayaklarınız değilse bunlar? Nasıl gücü olur üstünüzde...
Kadın Düşmanları Serisi - Machiavelli
A difference arose in the City of Ardea between the Patricians and the Plebians, because of a marriage contract, in which an heiress about to be married, was asked for at the same time by a Plebeian and a Noble; and as she did not have a father, her guardians wanted to unite her to the Plebeian, her mother to the Noble: and such a tumult arose from this that they came to arms; in which all the Nobility armed themselves in favor of the Noble, and all the Plebeians in favor of the Plebeian....
Jîn (2013)
Reha erdem, karakterleriyle savaşa hep dışarıdan bakıyor ne kadar içlerinde olursa olsun. Objektif bir bakış açısı katıyor bence bu Kosmos'a da Jîn’e de.
Jîn masal gibi geldi bana. Erkeklerin ve savaşın hüküm sürdüğü topraklarda güçsüz doğa ve güçsüz kadınların var olma çabası var sanki.
Film boyunca sekiz erkekle muhatap oluyor; bunlardan dördü cinsel tacizde bulunuyor, ikisi umursamadan kötü davranıyor ve sadece kalan ikisiyle iyi bir iletişim kurabiliyor. Bunlardan biri kamyoncu,...
Kadın Düşmanları Serisi - Schopenhauer
“Women are directly adapted to act as the nurses and educators of our early childhood, for the simple reason that they themselves are childish, foolish, and short-sighted—in a word, are big children all their lives, something intermediate between the child and the man, who is a man in the strict sense of the word.""Consider how a young girl will toy day after day with a child, dance with it and sing to it; and then consider what a man, with the very best intentions in the world, could...
Kadın Düşmanları Serisi - Erasmus
"Now that which made Plato doubt under what genus to rank woman, whether among brutes or rational creatures, was only meant to denote the extreme stupidness and folly of that sex, a sex so unalterably simple, that for any of them to thrust forward, and reach at the name of wise, is but to make themselves the more remarkable fools, such an endeavour, being but a swimming against the stream, nay, the turning the course of nature, the bare attempting whereof is as extravagant as the effecting...
The Matrix (1999)
Morpheus, Neo’ya iki seçenek sunuyor:
Kırmızı hap: Gerçeği temsil ediyor, bu hapı almayı seçerse “aydınlandırılacak”, Matrix’in tam olarak ne olduğunu keşfedebilecek ve gerçek dünyayı görebilecek.
Mavi hap: Hiçbir şey yaşanmamış gibi uyanacak ve Matrix illüzyonunda bilinçsiz bir şekilde yaşamaya devam edecek.
Neo tabii ki kırmızı hapı seçiyor ve gerçek dünyaya dönüyor. Ancak bu seçimde gerçekten tam bir söz hakkı var mı Neo’nun? Dünya’yı makineler ele geçirmiş durumda, gün ışığı yok,...
Waking Life (2001)
Filmde ana karakterin lucid rüyasında farklı insanlar ve düşüncelerle yaptığı diyalogları izliyoruz. İlgimi çeken sahneler hakkındaki düşüncelerimi aşağıda sahne sahne ayırarak yazdım.
Tekneden bozma arabadaki yolculuk sahnesinde sürücünün verdiği mesaj ilginçti. Burada, biraz klişeye de kaçarak, yolculuğu hayat için bir metafor olarak kullanabiliriz. Hayatı “akışına” bırakmalı ve bir açıklama peşinde koşmaktansa açıklamasının olmadığını kabul etmeliyiz. Var oluşumuzun aksini, yani yokluğu,...