Evrenin ışığıyla oynuyorsun her gün.
İnce misafirim… çiçeğe, suya gelen.
Sen çok daha fazlasısın bu her gün avuçlarımda
bir demet çiçek gibi sıkıca tuttuğum beyaz surattan.
Seni sevdiğimden beri kimseye benzemiyorsun.
Gel, sarı çelenklere yatırayım seni.
Güney yıldızlarına kim yazıyor dumandan harflerle adını?
Ah, bırak varoluşundan önceki halinle bileyim seni.
Rüzgâr uluyor birden, kapalı pencereme çarpıyor.
Gölge balıklarla dolu bir ağ gökyüzü.
Burada rüzgârlar...